1455 Tahriri ve İstanbul’un İskân Tarihi Bakımından Önemi
1455 Tahriri ve İstanbul’un İskân Tarihi Bakımından Önemi
Abstract
İstanbul, tarihte Roma ve Osmanlı gibi iki büyük imparatorluğa
payitahtlık yapmış, günümüzün megapollerinden biri... Hz. Muhammed’in
müjdesine nail olduktan sonra bu kenti cihan hâkimiyeti
davasının merkezi yapmaya kararlı olan Fatih tarafından şuurlu bir
iskân ve imar faaliyetine sahne oldu İstanbul. “Hüner bir şehr bünyad
etmekdir” diyen Sultan, “İki Karanın Sultanı” ve “İki Denizin Hakanı”
olarak bu kentin stratejik öneminin idrakinde olduğu gibi, kuracağı
cihanşümul devlet açısından manasının da şuurundaydı. Bu tebliğde
İstanbul’un imar ve inşa sürecinin anlaşılması bakımından önemli bir
tarih belgesinin, Halil İnalcık üstadın yayınladığı 1455 tahririne ait
belgenin analizini yapmaya çalışacağız.1
Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra burayı taht
şehri ilan eder ve imar ve inşası için emirler verir. 18 Haziran’da ayrıldığı
şehre sonbaharda döndüğünde şehrin nüfuslandırma işinin arzu
ettiği seviyede olmadığını görür, zira Anadolu’dan şehre getirilenler
eski topraklarına dönmüştür. Bunun üzerine şehrin nüfuslandırılması
için daha sıkı tedbirler almanın gerektiğini anlar. Bursa’ya giderek...Bursa halkının bir kısmını İstanbul’a gidip yerleşmeleri konusunda
ikna edemeyen yetkilileri cezalandıran II. Mehmed, Rumeli Yahudilerinin
İstanbul’a göç ettirilmesini ve Bursa’dan belli sayıda kişinin
Eyüp’te yerleştirilmesini emretti. Kuşatmadan önce şehri terk eden
Hıristiyanların kente dönüp yerleşmelerini teşvik için George Scholarios’u
6 Ocak 1454’de Ortodoks Hıristiyanların patriği olarak atadı. İstanbul, tarihte Roma ve Osmanlı gibi iki büyük imparatorluğa payitahtlık yapmış, günümüzün megapollerinden biri... Hz. Muhammed’in müjdesine nail olduktan sonra bu kenti cihan hâkimiyeti davasının merkezi yapmaya kararlı olan Fatih tarafından şuurlu bir iskân ve imar faaliyetine sahne oldu İstanbul. “Hüner bir şehr bünyad etmekdir” diyen Sultan, “İki Karanın Sultanı” ve “İki Denizin Hakanı” olarak bu kentin stratejik öneminin idrakinde olduğu gibi, kuracağı cihanşümul devlet açısından manasının da şuurundaydı. Bu tebliğde İstanbul’un imar ve inşa sürecinin anlaşılması bakımından önemli bir tarih belgesinin, Halil İnalcık üstadın yayınladığı 1455 tahririne ait belgenin analizini yapmaya çalışacağız.1 Fatih Sultan Mehmed İstanbul’u fethettikten sonra burayı taht şehri ilan eder ve imar ve inşası için emirler verir. 18 Haziran’da ayrıldığı şehre sonbaharda döndüğünde şehrin nüfuslandırma işinin arzu ettiği seviyede olmadığını görür, zira Anadolu’dan şehre getirilenler eski topraklarına dönmüştür. Bunun üzerine şehrin nüfuslandırılması için daha sıkı tedbirler almanın gerektiğini anlar. Bursa’ya giderek...Bursa halkının bir kısmını İstanbul’a gidip yerleşmeleri konusunda ikna edemeyen yetkilileri cezalandıran II. Mehmed, Rumeli Yahudilerinin İstanbul’a göç ettirilmesini ve Bursa’dan belli sayıda kişinin Eyüp’te yerleştirilmesini emretti. Kuşatmadan önce şehri terk eden Hıristiyanların kente dönüp yerleşmelerini teşvik için George Scholarios’u 6 Ocak 1454’de Ortodoks Hıristiyanların patriği olarak atadı.