İstila-yı Filoksera: XIX. Yüzyıl Sonunda İstanbul Üzüm Bağlarını Asma Kurdundan Kurtarma Çabaları
Özet
Osmanlı İmparatorluğu’nun XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren dünya pazarlarına eklemlenmesi ile serbest ticaret koşulları oluşturulmuş ve devletin ticarete müdahale etme imkanları ortadan kaldırırken, Osmanlının rolü, başta gıda olmak üzere hammadde tedarikçisi ve mamul madde tüketicisi olarak belirlenmişti. [Donald Quataert, Anadolu’da Osmanlı Reformu ve Tarım 1876-1908, (İstanbul: Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, Çeviren: Nilay Özok Gündoğan-Azat Zana Gündoğan, 2008), s. 32] Değişimin sonucu olarak aynı dönemde piyasa değeri yüksek tarım ürünlerinin ihracatında hızlı bir artış göze çarpmaktadır. Bu ürünler arasında yer alan ve Aydın ile Hüdavendigar vilayetlerinde yoğun olarak yetiştirilen üzüm, pazarda yoğun talep görmektedir. Örneğin kurutularak ihraç edilen üzüm 1870’lerde İngiltere’ye yapılan ihracatın %10’unu tek başına karşılıyordu. [Reşat Kasaba, Osmanlı İmparatorluğu ve Dünya Ekonomisi (İstanbul: Belge Yayınları, 1993), s. 75-79.]