Osmanlı Payitahtında Bir Safevi Rehinesi: Haydar Mirza
Özet
Osmanlı sarayında 15. yüzyılın başına kadar indirebileceğimiz rehine alma usulüyle esasen bir vasalın veyahut da “serkeş” bir rakibin daha yönetilebilir şekilde kontrol altında tutulması hedeflenirdi. Bu siyasetleri sayesinde Osmanlılar bir taraftan söz konusu rakibin hareketlerini sınırlarken diğer taraftan alınan rehinenin saraydaki müşâhere-horân zümresi içinde bulunduğu müddetçe adeta onu eğiterek Osmanlı yönetim pratiklerini özümsemiş müstakbel bir idareci yetiştirmiş olurlardı. Osmanlılar Arnavutluk, Eflak, Boğdan ve Kırım üzerinde bu siyaseti uyguladılar. Doğrudan bu maksatla olmasa da Osmanlıların rehine alma siyasetlerini doğudaki komşuları Safeviler için de uyguladıkları görülmektedir. Safevi özelinde bu siyasetin daha çok mevcut bir durumun devam ettirilmesi amacına matuf olduğu anlaşılmaktadır. Şah Abbas’ın kardeşi Hamza Mirza’nın oğlu Haydar Mirza kalabalık bir elçilik heyetiyle barış rehinesi olarak 1590 senesi kışında İstanbul’a geldi. Doğuda Özbeklerle başı belada olan Şah Abbas’ın yeğenini rehine olarak göndermek istemesinin nedeni 1590 yılında yapılan Ferhad Paşa anlaşmasının kendileri tarafından ihlal edilmeyeceğini garanti etmek ve bu sayede bütün askeri gücünü tek cepheye yönlendirmekti.