On Altı ve On Yedinci Yüzyıllarda İstanbul'da Hul ’ Yöntemiyle Boşanma
On Altı ve On Yedinci Yüzyıllarda İstanbul'da Hul ’ Yöntemiyle Boşanma
Abstract
İslam Dünyası’nda, özellikle Osmanlılar döneminde, boşanmanın
nasıl ve hangi şartlarda gerçekleştiği önemli bir konudur. İslam
hukuku, bilindiği gibi, boşanma hakkını daha çok erkeğe vermiştir.
Tek istisnası, özel bir boşanma yöntemi olan hul’dur. Kadınlar açısından
bu yöntem kocasından boşanmayı sağlarsa da, gerçekte, kadının
maddeten kayba uğramasına neden olur. Bu yöntemin teorik yönü
üzerine çok yazı yayınlanmıştır.1 Kuran’ın 2: 229. ayeti hul’a dayanak
gösterilmiştir. Bu yöntemin, İslam hukuku açısından yasal olduğuna
dair de bir hadis zikredilir. Biz mevcut yayınlardan biliyoruz ki, evliliğini
hul’ yöntemiyle sona erdirmek isteyen kadınlar, mahkemede
kocasına karşı geçerli gerekçeler sunmak zorundaydılar. Bu gerekçeler
şer’î sicillerde belirtiliyor: 1. Genel bir ifade ile, geçimsizlik (birbirini
sevmeme) 2. Erkeğin karısından uzun süreli ayrı kalması 3. Kocanın
savaşa gitmesi, 4. Kocanın cinsel yetersizliği, 5. Kadına karşı fiziksel
şiddet. Bilindiği gibi, normal durumda, İslam hukukunda boşanma gerekçeleri kocanın din değiştirmesi, eşlerden birinin cüzzamlı olması
ve delilik halidir. Biz bu tebliğimizde, yayımlanan İstanbul şer’î sicillerine
göre, on altı ve on yedinci yüzyıllardaki hul’ tutanaklarındaki
bilgileri, bilinen bilgiler çerçevesinde bir yere oturtmaya çalışacağız. İslam Dünyası’nda, özellikle Osmanlılar döneminde, boşanmanın nasıl ve hangi şartlarda gerçekleştiği önemli bir konudur. İslam hukuku, bilindiği gibi, boşanma hakkını daha çok erkeğe vermiştir. Tek istisnası, özel bir boşanma yöntemi olan hul’dur. Kadınlar açısından bu yöntem kocasından boşanmayı sağlarsa da, gerçekte, kadının maddeten kayba uğramasına neden olur. Bu yöntemin teorik yönü üzerine çok yazı yayınlanmıştır.1 Kuran’ın 2: 229. ayeti hul’a dayanak gösterilmiştir. Bu yöntemin, İslam hukuku açısından yasal olduğuna dair de bir hadis zikredilir. Biz mevcut yayınlardan biliyoruz ki, evliliğini hul’ yöntemiyle sona erdirmek isteyen kadınlar, mahkemede kocasına karşı geçerli gerekçeler sunmak zorundaydılar. Bu gerekçeler şer’î sicillerde belirtiliyor: 1. Genel bir ifade ile, geçimsizlik (birbirini sevmeme) 2. Erkeğin karısından uzun süreli ayrı kalması 3. Kocanın savaşa gitmesi, 4. Kocanın cinsel yetersizliği, 5. Kadına karşı fiziksel şiddet. Bilindiği gibi, normal durumda, İslam hukukunda boşanma gerekçeleri kocanın din değiştirmesi, eşlerden birinin cüzzamlı olması ve delilik halidir. Biz bu tebliğimizde, yayımlanan İstanbul şer’î sicillerine göre, on altı ve on yedinci yüzyıllardaki hul’ tutanaklarındaki bilgileri, bilinen bilgiler çerçevesinde bir yere oturtmaya çalışacağız.